Danıştay Kararları
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu Kararları
- Belediyenin karar organı olan belediye meclisinin, belediye başkanı tarafından meclise getirilen istemleri, yapacağı değerlendirme sonucunda kabul etmeyebileceği, bunun belediye meclisinin kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal etmesi ve bu durumun belediyeye ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratması olarak değerlendirilerek meclisin feshine neden olmayacağına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 13/09/2007 tarih ve 2007/1073 E., 2007/1688 K. sayılı kararı.
- Nüfusu 2000'in altına düşen belediyelerin dava açma sürelerine ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 29/12/2008 tarih ve 2008/3456 E. sayılı kararı.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu Kararları
- Belediyelerin kesinleştiği halde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla, otopark hesaplarına haciz uygulanamayacağına ilişkin Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 30/01/2004 tarih ve 2003/316 E., 2004/5 K. sayılı kararı.
- Belediyenin alacağı için uyguladığı haciz işleminde haciz varakasının mahalli en büyük memur sıfatıyla belediye başkanı veya tevkil edeceği memur tarafından onaylanması gerektiğine ilişkin Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 21/03/2003 tarih ve 2003/118 E., 2003/42 K. sayılı kararı.
Danıştay Daire Kararları
- Ruhsatsız yapı nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 42’nci maddesine göre verilen para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde; borcun nasıl ödenmesi gerektiği ve ödenmemesi halinde yapılacak işlemler belirtilmekle birlikte, dava açılacak mercii ve dava açma süresi hakkında hiç bir bilgiye yer verilmemesi nedeniyle dava açma süresinin genel dava açma süresi olan 60 günlük süre olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin Danıştay 14’üncü Dairesinin 07/02/2013 tarih, 2012/4891 E., 2013/697 K. sayılı kararı.
- Belediyede çalışan daimi işçinin, aynı belediyede meclis üyesi olarak görev yapıp yapamayacağına ilişkin istişari düşünce istemi üzerine; söz konusu kamu kurumlarında çalışan daimi işçilerin, işçi olmalarından kaynaklanan statüleri ile aynı tüzel kişilikteki meclis üyeliği statülerinin birbiriyle çatıştığı, bu nedenle de daimi işçilerin bu görevlerinden ayrılmadan aynı belediyede meclis üyesi olarak görev yapamayacağına ilişkin Danıştay 1’inci Dairesinin 18/02/2009 tarih ve 2008/1444 E., 2009/334 K. sayılı kararı.
- “Belediyelerin kurdukları ve yönetiminden belediye başkanı ve diğer belediye personelinin sorumlu olduğu şirketlerin, belediyeler tarafından açılan ihalelere katılamayacaklarına ilişkin Danıştay 10’uncu Dairesinin 16/12/2003 tarih ve 2001/4312 E., 2003/5197 K. sayılı kararı.
- “Turizm Haftası” etkinlikleri çerçevesinde Karadeniz Bölgesi illerinde düzenlenen “En Güzel Cephe/Ön Görünüm” yarışmasında il birincisi olan davacıya ödülün verilmemesinin yarışma ile hedeflenen amaca ve yürütülen hizmetin gereklerine uygun olmadığı, idareye güven ilkesi uyarınca düzenlenen yarışmaya katılan, yarışma sonucunda verilecek ödülü birinci olması halinde almak için haklı beklentiye giren davacının, ödülün verilmemesinden kaynaklanan zararının idarece tazmin edilmesi gerektiği hakkında Danıştay 10’uncu Dairesinin 11/04/2012 tarih ve 2008/11336 E., 2012/1405 K. sayılı kararı.
- Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın yağmur suyu kanal ızgaraları nedeniyle yapmış olduğu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasında oluşan maddi zararın davalı belediyeye kusuru oranında ödetilmesinde; davacı sigorta şirketince ödenen hasar bedelinin tamamından, trafik kazasına uğrayan araç için tahsil edilen sigorta primlerinin düşülmesi gerektiğine ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 20/04/2012 tarih ve 2008/7982 E., 2012/1855 K. sayılı kararı.
- İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin, ilgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığına verilen görev ve yetkilerin düzenlenmesi amacıyla hazırlanması, su analizlerinin, bu görevlerin yerine getirilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından Bakanlığa bağlı laboratuarda yapılması, belediyelerin analiz yapılması amacıyla herhangi bir başvurusu, hizmet alımı ya da hizmetten yararlanmasının söz konusu olmaması karşısında, su analizleri için belirlenen ücretlerin, Yönetmelik kapsamında yer almayan belediyelerden tahsil edileceği yönünde getirilen düzenlemede hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği ve bu nedenle İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 10’uncu maddesinde yer alan “Bu madde kapsamında yapılan her türlü analiz ücretleri, belediye yerleşim yerlerinde belediyelerce, … ödenir,” ibaresi yönünden yürütmesinin durdurulmasına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 18/01/2012 tarih ve 2011/7969 E. sayılı kararı.
- Anayasa Mahkemesinin 3194 sayılı İmar Kanununun 42’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… 500.000 TL. dan 25.000.000 TL’ye kadar para cezası verilir” ibaresinin iptaline ilişkin 17/04/2008 tarih ve 2005/5 E., 2008/93 K. sayılı kararından önce tesis edilmiş işlemlere ilişkin olarak ve Anayasa Mahkemesinin kararının yürürlüğe girdiği tarih itibariyle derdest olan davalara ilişkin olduğu yani hukuki süreci tamamlanarak kesinleşmemiş olan idari işlemlerle ilgili olduğu dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi kararı yürürlüğe girmeden önce tesis edilmiş ve dava açılmaksızın kesinleşmiş olan idari para cezasına ilişkin encümen kararının ve kamu alacağının tahsiline yönelik işlemlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin belediye işleminin İdare Mahkemesince iptali kararının Danıştay 14’üncü Dairesince bozulmasına ilişkin 27/12/2011 tarih ve 2011/6757 E., 2011/5288 K. sayılı karar.
- Yalnızca hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerdeki kaynak sularının İl Özel İdaresince kiraya verilebileceği, özel mülkiyetteki bir taşınmazdan çıkan kaynak suyu için İl Özel İdarelerince kiralama yapılamayacağı, her türlü tasarruf hakkının taşınmazın sahibine ait olduğu bu nedenle de dava konusu işlemin İdare Mahkemesince iptali kararının Danıştay 13’üncü Dairesince onanmasına ilişkin 14/11/2008 tarih ve 2007/11794 E., 2008/7234 K. sayılı karar.
- Büyükşehir belediyelerinin yasal olarak kendilerine verilen bir yetki veya görev olmaksızın, üstelik giderleri arasında da sayılmayan kuran kursları ve gönüllü kuruluşlarca açılmış kar amacı gütmeyen öğrenci yurtlarına yardım yapamayacağına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 11/11/2008 tarih ve 2008/7089 E., 2008/7331 K. sayılı kararı.
- Belediye başkanı iken görevden uzaklaştırılan davacının, belediye başkanlarının memur ve müstahdem sınıfına dahil olmadıkları, aldıkları paranın tahsisat niteliğinde olduğu ve hizmet karşılığında verilebileceği, dolayısıyla görevden uzaklaştırıldığı dönem için maaşının üçte ikilik kısmını alamayacağına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 18/05/2007 tarih ve 2006/2066 E., 2007/3002 K. sayılı kararı.
- 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan izinlere dayalı olarak yeraltı suyu çıkararak kullanan ve yasal izinlere dayalı olarak kullanılan suyu arıtarak çaya deşarj eden ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ Genel Müdürlüğü'ne ait hiç bir hizmetten su veya atıksu kanalından yararlanmayan davacı şirkete ait kuyu suyu kullanımının iptal edileceği yönünde, ASKİ Genel Müdürlüğünce tesis edilen işlemlerde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 25/05/2007 tarih ve 2006/4687 E., 2007/3183 K. sayılı kararı.
- Belediyelerin vergi ve vergi benzeri gelirlerinin haczedilemeyeceğine ilişkin Danıştay 9’uncu Dairesinin 27/04/2005 tarih ve 2004/237 E., 2005/1064 K. sayılı kararı.
- Belediyeye ait bir taşınmazın, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına hizmet binası yapımı için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uyulmadan doğrudan satışına ilişkin belediye meclis kararında hukuka uyarlık bulunmadığına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 13/02/2007 tarih ve 2005/4988 E., 2007/717 K. sayılı kararı.
- Genel aydınlatma direkleri ve trafo binaları için belediyelerce yer tahsis ücreti alınamayacağına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 25/12/2006 tarih ve 2005/4892 E., 2006/5523 K. sayılı kararı.
- Hisseli taşınmaz üzerindeki yapının ruhsata bağlanabilmesi için bütün hissedarların ruhsat başvurusunda bulunması veya muvafakat vermesinin şart olduğuna ilişkin Danıştay 6’ncı Dairesinin 17/09/2007 tarih ve 2005/2410 E., 2007/4902 K. sayılı kararı.
- İlçe belediye meclisi kararının, büyükşehir belediye başkanına gönderildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde yeniden görüşülmesinin istenilmemesi nedeniyle kesinleştiği ve kesinleşen bu karara karşı 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 14’üncü maddesinde öngörülen 10 günlük sürede dava açılması gerektiğine ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 09/02/2007 tarih ve 2006/5676 E., 2007/612 K. sayılı kararı.
- Kaçak su kullandığından bahisle, belirlenen su bedelinin tahsili yolunda tesis edilen işlem, abonelik sözleşmesine dayanmadığından; idarenin tek taraflı işlemi olarak kabul edileceği ve bu işlemin iptali isteminin, idare mahkemelerince çözümleneceğine ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 05/11/2007 tarih ve 2007/3339 E., 2007/5682 K. sayılı kararı.
- Kamulaştırma yapılabilmesi için kamulaştırılacak alanda imar planının yapılmış olması zorunlu olmayıp, belediyelerin kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek için Kamulaştırma Kanununda belirtilen usullere uygun olarak her zaman kamulaştırma yapılabileceklerine ilişkin Danıştay 6’ncı Dairesinin 28/02/2006 tarih ve 2004/653 E., 2006/788 K. sayılı kararı.
- 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca; toplu taşıma yapmak adına kara, deniz, su ve demir yolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçlarının sayılarını belirlemek yetki ve imtiyazlarının belediyelere ait olduğuna ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 19/11/2007 tarih ve 2007/4194 E., 2007/6111 K. sayılı kararı.
- Parselasyon işleminin 3194 sayılı İmar Kanununun 18’inci maddesi uyarınca yapılması gerektiğinden, tapu senedi ile kadastro yüzölçümleri arasındaki farklılık olduğu ve tapu kayıtlarının esas alınarak parselasyon işlemi yapılamayacağı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptal edilmesinde, hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında Danıştay 6’ncı Dairesinin 04/06/2007 tarih ve 2005/1684 E., 2007/3246 K. sayılı kararı.
- Dava konusu ruhsatsız inşaatın davacı tarafından yapıldığı açık olduğundan, anılan inşaatın davacının mülkiyetinden çıkmış olmasının, yapıyı yapan davacıya para cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceğine ilişkin Danıştay 6’ncı Dairesinin 27/04/2007 tarih ve 2005/1084 E., 2007/2323 K. sayılı kararı.
- Taşınmaz mülkiyetinin asıl belirleyici unsurunun tapu senedi olması nedeniyle, tapu kayıtlarında bu yönde bir şerh bulunmamasına karşın, satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmazda hisse satın alındığından bahisle, mülkiyet iddiasıyla parselasyon işlemine dava açılamayacağı hakkında Danıştay 6’ncı Dairesinin 21/09/2007 tarih ve 2005/2790 E., 2007/5059 K. sayılı kararı.
- Sehven de olsa, davalı belediyece verilen ruhsat ve eki projesine uygun olarak inşa edilen yapının, imar mevzuatı ve plana uygun hale getirilmesi yolunda işlem tesis edilebileceği, ancak imar para cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu hakkında Danıştay 6’ncı Dairesinin 17/09/2007 tarih ve 2005/3064 E., 2007/4899 K. sayılı kararı.
- Vergi borçları nedeniyle belediye vergi ve resimlerine Belediye Kanunu uyarınca haciz uygulanamayacağı hakkında Danıştay 4’üncü Dairesinin 30/11/2004 tarih ve 2004/1508 E., 2004/2393 K. sayılı kararı.
- Büyükşehir belediyelerinin yasal olarak kendilerine verilen bir yetki veya görev olmaksızın, üstelik giderleri arasında da sayılmayan kuran kursları ve gönüllü kuruluşlarca açılmış kar amacı gütmeyen öğrenci yurtlarına yardım yapamayacağına ilişkin Danıştay 8’inci Dairesinin 11/11/2008 tarih ve 2008/7089 E., 2008/7331 K. sayılı kararı.