Engelsiz Şehirler Fikir ve Proje Yarışması Sonuçlandı
11/01/2022
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde düzenlenen Engelsiz Şehirler Fikir ve Proje Yarışması Ödül Töreni, Pendik Belediyesi Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile birçok il ve ilçenin belediye başkanları katıldı.
Erdoğan: “2030 için hedefimiz engelsiz bir Türkiye”
Törende konuşan Emine Erdoğan, "Erişilebilirlik, engelli bireylerin en temel hakkıdır. Erişilebilirlik meselesi, hem hizmet alanlarında, hem de fiziksel mekânlarda çok boyutlu olarak karşımıza çıkıyor. Mesela, bir web sitesi için gerçekten kullanışlı dememiz için erişilebilirlik standartlarına uygun olması gerekir. Kaldırımlardan, park yerlerine, alışveriş merkezlerinden eğlence yerlerine kadar, tüm fiziksel mekânlar, tüm engel grupları düşünülerek tasarlanmalıdır. Engelli bireylerin istedikleri zaman, özel ya da kamuya ait, her fiziksel mekâna rahat ve özgürce ulaşmaları gerekir" dedi.
Engelli vatandaşların hayatın her alanına tam erişimi sağlandığında, engellilik halinin hafifleyeceğini kaydeden Emine Erdoğan, “2030 için hedefimiz engelsiz bir Türkiye. 2002'den beri hükümetimiz, engelli vatandaşlarımızla ilgili çok önemli çalışmalar yürütüyor. Sağlık hizmetlerinden, istihdama kadar devrim niteliğinde sayısız iş yapıldı. On binlerce engelli vatandaşımız bugün devlet memuru olarak çalışıyor, özel sektörde iş buluyor. Rehabilitasyon merkezlerimizin sayısı gün geçtikçe artıyor" şeklinde konuştu.
Şahin: “Engel elde, ayakta, gözde, kulakta değil; yaşarmayan gözde, nasırlaşmış kalptedir.”
Konuşmasına Emine Erdoğan’a dezavantajlı gruplara yönelik projelere verdiği desteklerden dolayı teşekkür ederek başlayan TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızla ‘kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi olacağız’ diyerek yola çıktık. ‘Halka hizmet Hakka hizmet’ anlayışıyla yola çıktık. ‘Yaratılanı yaratandan ötürü severiz’ anlayışıyla yola çıktık. ‘Önce insan’ dedik, ‘İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın’ dedik. Hiçbir insanı ayırt etmeden, yaşlıyı gençle, kadını erkekle, engellisi, engelsizi, herkesi ama herkesi kimseyi bu kalkınma yolcuğunda geride bırakmadan yola başladık. O gün ne dediysek hamdolsun bugün bunun sürdürülebilirliğini sağlayan kerim bir devletin temsilcileriyiz.” ifadelerini kullandı.
Engellilerle ilgili yapılan hukuki düzenlemelere dikkati çeken Şahin, “Sayın Cumhurbaşkanımızla yola çıktığımız zaman parlamentoda görev aldığımızda baktık ki engellinin adı yok. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. O kadar çabuk unutuyoruz ki. Engellinin hukuku yoktu. 90’lı yıllarda Avrupa’dan heyetler geldiğinde ‘Ne kadar şanslısınız hiç engelliniz yok’ diyordu. Çünkü engellilerin cesareti yoktu. Engellilerin sosyal devlet anlayışı yoktu. Engelliler zincire bağlanmıştı. O yüzden eğitimde, sağlıkta, istihdamda, erişilebilirlikte ‘önce engelliler’ dedik. Artık engelli tanımını değiştiriyoruz; engel elde, ayakta, gözde, kulakta değildir. Engel, yaşarmayan gözde, nasırlaşmış kalptedir. Bunları kaldırıyoruz, onun için buradayız.” dedi.
Gaziantep’te engellilerle ilgili yapılan çalışmaları da aktaran Şahin şöyle devam etti: “Sevgili Peygamberimizin zamanında engelli bir vali atandı. 1400 yıl önce böyle bir özden gelirken buradan aldığımız ilham ve ışıkla akıllı şehirler için, yeşil şehirler için, güvenli şehirler için, dirençli şehirler için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Hanımefendi’nin önderliğinde ve Bakanımızın güçlü desteğiyle Allah’ın izniyle yapacak çok iş, gidecek çok yolumuz var. İyiler ve kötüler dünyasında iyiler kazanana; yaşatanlar ve öldürenler dünyasında yaşatanlar kazanana kadar biz çok yol gideceğiz.”
Yanık: “Erişilebilirlik engelliler için bir zorunluluk, yaşlılar için gereklilik, toplumdaki tüm bireyler için ise medeni bir yaşam anlamına geliyor”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise erişilebilirlik meselesini belli noktalarda somutlaştırmak gerektiğini belirterek, "İnsanların konutlarından çıkarak eğitim binalarına, iş yerlerine, yeşil alanlara, toplu taşıma araçlarına bağımsız ve güvenli olarak ulaşabilmesi doğrudan fiziksel olarak hayatımıza etki eden bir unsur. İnsanların bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanabilmesi, her türlü kaynaktan yayımlanan bilgiyi edinmesi ve yardıma ihtiyaç duymadan bu bilgiyi anlayabilmesi gerekiyor. Bu da doğrudan erişilebilirlikle muhatap olduğumuz bir diğer alan. Bu anlamda erişilebilirlik engelliler için bir zorunluluk, yaşlılar için gereklilik, toplumdaki tüm bireyler için ise medeni bir yaşam anlamına geliyor." değerlendirmesini yaptı.
