“DAHA İYİ BİR GELECEK, YERELDEN GELECEK”
20/09/2024
BAŞKAN İMAMOĞLU “TBB TOKAT BULAŞMASI”NDA KONUŞTU
“LİYAKATLİ, İMTİYAZSIZ, HAKKANİYETLİ BİR YOLDAN YÜRÜMEYİ KENDİMİZE ŞİAR EDİNDİK”
“DAHA İYİ BİR GELECEK, YERELDEN GELECEK”
İMAMOĞLU’NDAN EKONOMİK ZORLUKLARA VURGU
ANKARA-
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tokat’ta sivil toplum kuruluşları üyeleri ve kanaat önderleri buluşmasında konuştu.
Tokat’ta olmaktan memnuniyet duyduğunun altını çizen ve Tokat halkına misafirperverlikleri için teşekkür eden İmamoğlu, ortak akıl vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Tokat'ın bereketli topraklarında sizlerle bir araya gelmekten mutluyum. Bu şehrin kadim geçmişi, kültürel zenginliği ve halkının sıcak misafirperverliği her zaman büyük bir takdirle anılır. Bugün burada bulunmamızın en temel nedeni de bu açıkçası. Birbirimizi dinlemek, anlamak, sorunlara çözüm bulmak, ortak aklı ortaya koymak. İnsanlarımızın aklına, birikimine, deneyimine, tecrübesine, eğitimine hürmet eden bir yönetim anlayışı bu ülkenin her sorununu çözer. Bu şehirlerin sorunlarını çözmenin tek şartı var; milletin aklına, birikimine, deneyimine onların ürettiklerine saygı duymak, onlarla birlikte çalışmak ve birlikte üretmek. Başka bir yola inanın ihtiyaç yok. En kıymetli şey insan kaynağı ancak ciddi bir sistem sorunumuz var.”
“LİYAKATLİ, İMTİYAZSIZ, HAKKANİYETLİ BİR YOLDAN YÜRÜMEYİ KENDİMİZE ŞİAR EDİNDİK”
TBB olarak liyakatli, imtiyazsız ve hakkaniyetli bir yönetim anlayışı benimsediklerinin altını çizen İmamoğlu, “Burada iki makamımla bulunuyorum. TBB ve İBB Başkanı kimliğimle buradayım. Şunu söyleyeyim; liyakatli, imtiyazsız, hakkaniyetli bir yoldan yürümeyi kendimize şiar edindik. Görev aldığımız her alanda da bu meseleyi, bu kavramları terk etmeyeceğiz. Bu kelimeler gerçekten kutsal. Bunları yerine getirmek milletimizi huzurlu kılacak. Bunun farkındayız. Tıpkı İBB’de olduğu gibi TBB’nin yeni dönemi için de ‘İmtiyaz değil, adalet, menfaat değil, hakkaniyet’ diyerek yolculuğumuzu devam ettiriyor, ‘Daha iyi bir gelecek, yerelden gelecek’ diyoruz.” şeklinde konuştu.
“ŞEHİRLERİMİZİN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU ZORLUKLARI BİLİYORUZ”
“Yerelde güçlenen, yerelde gücünü ortaya koyan, demokrasiden iş birliğine, tarımdan eğitime, adaletten komşuluk ve vatandaş duygusu ilişkisine, birliğe, beraberliğe, tüm bunları yerelden inşa ettiğimiz zaman o memleketin gücü çok daha büyük olacaktır.” diyen İmamoğlu, bunların devleti ve milleti güçlendireceğini kaydetti.
İmamoğlu, “O zaman daha emin bir biçimde geleceğimize bakacağız. Şehirlerimizin karşı karşıya olduğu zorlukları biliyoruz. Bunları değerli temsilcilerden dinlemeyi ve çözüm yolları aramayı, daha müreffeh bir toplum var etme yolculuğunu ve huzur içerisinde bir Türkiye'yi hepimiz istiyoruz. Birlikte çalışma ve birlikte konuşma arzusuyla şehirlerimizdeyiz.” diye konuştu.
“TARIMA DAYALI SANAYİ POTANSİYELİNİ İLERİYE TAŞIMAK STRATEJİK BİR YOLCULUK GEREKTİRİYOR”
Türkiye’nin tarım politikalarını eleştiren İmamoğlu şunları söyledi:
“Bir zamanlar hep kendi kendine yeten bir ülke olmayı anlatırdık. Bununla gururlanırdık. Hep çocukluğumuzdan itibaren böyle yetiştik. Açıkçası şu anda ders kitaplarında bunun yerine ne yazıyor? Merak etmiyorum, etmek istemiyorum. Çünkü tarımda anlatacak hemen hemen hiçbir şeyimiz kalmadı. Böylesi cennet bir vatanda, böylesi bereketli toprakların olduğu bir ülkede, Tokat gibi bereketli topraklara sahip olan bir şehirde tarım ve hayvancılıkla ilgili sıkıntıları da hem buranın değerli insanlarından dinliyoruz. Ne yazık ki bizim raporlarımızda da var. Tarımın, sanayinin, ticaretin canlanması, daha fazla destek ve yatırım alması çok önemli şehrimiz adına. Tarıma dayalı sanayi potansiyelini ileriye taşımak ve katma değeri arttırmak stratejik bir yolculuk gerektiriyor.”
“TÜRKİYE'DE EĞİTİM, SAĞLIK, SOSYAL HİZMETLER GİBİ TEMEL ALANLARDA CİDDİ GERİLEMELER YAŞIYORUZ”
İmamoğlu, ülkedeki ekonomik koşullara dikkat çekerek, “İnsanların taleplerini yok sayan, görmeyen birtakım yönetim anlayışlarının da bugün var olduğunu bilmek bizleri üzen unsurlardandır. Açık konuşmak gerekirse, bu bahsettiğim konu; ekonomi. Türkiye'de eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi temel alanlarda ciddi gerilemeler yaşadığımız verilerle sabit. Ülkenin kaynaklarının doğru yönetilememesi halkın sırtına yüklenen vergi yükünü artırırken kamu hizmetlerinde sürekli bir gerilemeye neden olmaktadır. Bu durum, insanların mutsuzluğunu da tırmandırmaktadır. Vergi tahsilatları artıyor ancak vatandaşa bunun karşılığında aynı paralelde hizmet ulaşmıyor. İnsanlarımız daha çok vergi ödeme psikolojisi içindeyken, kamu hizmetlerinden daha az faydalanmakta. Bu adaletsizliğin Türkiye'nin dört bir yanında insanlarımızı etkilediğini birebir gözlemleyerek yaşıyoruz. Kırsal bölgelerde eğitim fırsat eşitsizliği, özellikle de kadınların üretimde mümkün olduğunca az yer alması, Türkiye'nin büyük bir kaybıdır. Kadınların daha fazla desteklenmesinin toplumsal kalkınma adına son derece önemli olduğunu bilen bir yönetici olarak, kadının üst üretim seviyesine ulaştığı yerde hem hane başı gelirin arttığını göreceğiz hem de insanların daha mutlu ve huzurlu olduğunu görebileceğiz.” ifadelerini kullandı.
“YAŞADIĞIMIZ SORUNLARIN TEMELİNDE BİR SİSTEM VE YÖNETİM ANLAYIŞI KRİZİ YATIYOR”
Tarımdan turizme, adaletten eğitim sistemine kadar yaşanan sorunlara değinen İmamoğlu;
“Sorunların temelinde bir sistem ve yönetim anlayışı krizi yatmaktadır. Bütün potansiyelimizi heba eden bir süreçle karşı karşıyayız. Yetenekli bireylerimiz, bereketli topraklarımız ve girişimci ruhumuz var. Ancak ne yazık ki arzu ettiğimiz hedefe ulaşamıyoruz. Her on yılda bir büyük bir kriz yaşayan bir ülke ve toplum haline dönüşüyoruz. Şu anda, tüm dünyanın kişi başı gelirden üretime, yüksek teknolojiye kadar geldiği noktayı ve eğitime dair birçok başarıyı gözlemlediğimizde, bizlerin 22-23 yıl önceki verilere bile ulaşamamış olduğunu görmek, ülkemiz adına büyük bir kayıptır.” dedi.